Gezegenimiz Dünya
DÜNYAMIZIN YAPISINI İNCELEYELİM
1.DÜNYAMIZIN ŞEKLİ NEYE BENZER?
2.DÜNYAMIZIN GÖZLENEBİLİR VE GÖZLENEMEYN KATMANLARI
3.DÜNYAMIZIN GÖZLENEMEYEN KATMANLARINDA NELER VAR?
4.DÜNYAMIZ VE ÖZELLİKLERİ
5.DÜNYAMIZININ KATMANLARI VE ÖZELLİKLERİ
1.DÜNYAMIZIN ŞEKLİ NEYE BENZER?
2.DÜNYAMIZIN GÖZLENEBİLİR VE GÖZLENEMEYN KATMANLARI
3.DÜNYAMIZIN GÖZLENEMEYEN KATMANLARINDA NELER VAR?
4.DÜNYAMIZ VE ÖZELLİKLERİ
5.DÜNYAMIZININ KATMANLARI VE ÖZELLİKLERİ
1.DÜNYAMIZIN ŞEKLİ NEYE BENZER?
Dünyamız, kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir görünüme sahiptir. Dünyanın bu şekline Geoit denir. Dünyamız tam ortasından geçtiği düşünülen bir eksen etrafında dönmektedir. Dünyamız, güneş sisteminin 9 gezegeninden biridir. Güneş’in çevresinde dolanır. Küre şeklinde olup; kutuplardan biraz basıktır. Eksenin Dünya’yı deldiği varsayılan noktalar kutup noktalarıdır. Dünya, bu eksen etrafında batıdan doğuya doğru döner. Ekvator Dünyamızı iki eşit parçaya böldüğünü varsaydığımız çizgiye Ekvator denir. Ekvatorun kuzeyinde kalan bölümüne Kuzey Yarımküre, güneyindekine ise Güney Yarımküre denir.
Ekvatorun 23 27′ kuzeyinden geçen enlem çizgisine Yengeç Dönencesi adı verilir. Ekvatorun 23 27′ güneyinden geçen enlem çizgisine ise Oğlak Dönencesi denir. Kutup daireleri, ekvatorun 66 33′ kuzey ve güney enlem çizgilerinden geçen dairelerdir. Bu dairelere Aydınlanma Dairesi denir. Güneş ışınları Yengeç Dönencesine dik geldiğinde yurdumuzda yaz mevsimi; Oğlak Dönencesine dik geldiğinde ise kış mevsimi yaşanır.
Dünyamız, kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir görünüme sahiptir. Dünyanın bu şekline Geoit denir. Dünyamız tam ortasından geçtiği düşünülen bir eksen etrafında dönmektedir. Dünyamız, güneş sisteminin 9 gezegeninden biridir. Güneş’in çevresinde dolanır. Küre şeklinde olup; kutuplardan biraz basıktır. Eksenin Dünya’yı deldiği varsayılan noktalar kutup noktalarıdır. Dünya, bu eksen etrafında batıdan doğuya doğru döner. Ekvator Dünyamızı iki eşit parçaya böldüğünü varsaydığımız çizgiye Ekvator denir. Ekvatorun kuzeyinde kalan bölümüne Kuzey Yarımküre, güneyindekine ise Güney Yarımküre denir.
Ekvatorun 23 27′ kuzeyinden geçen enlem çizgisine Yengeç Dönencesi adı verilir. Ekvatorun 23 27′ güneyinden geçen enlem çizgisine ise Oğlak Dönencesi denir. Kutup daireleri, ekvatorun 66 33′ kuzey ve güney enlem çizgilerinden geçen dairelerdir. Bu dairelere Aydınlanma Dairesi denir. Güneş ışınları Yengeç Dönencesine dik geldiğinde yurdumuzda yaz mevsimi; Oğlak Dönencesine dik geldiğinde ise kış mevsimi yaşanır.
Dünyamızı çepeçevre kuşatan 10.000 km kalınlığındaki havanın yapısında %78 Azot, %21 Oksijen, %1 de Su Buharı, Karbondioksit, Ozon, Toz bulunmaktadır.
İklim olayları atmosferin ilk 12 km’sinde oluşur. Güneş ısısının bize gelen kısmı %43′lük kısmıdır. Geri kalanı atmosferin katmanlarınca tutulur. Bizi ısıtan; Güneş’in Dünya’dan yansıyan ışınlarıdır. Dolayısıyla havanın üst katmanları daha soğuktur. Yaklaşık her 100 m’de 0.5 derece düşer.
Dünyamızın ısınmasına göre üç ısı kuşağı vardır:
Sıcak Kuşak: Dönenceler arasındaki bölgedir. Burada sadece yaz mevsimi vardır.
Soğuk Kuşak: Kutup noktaları ile kutup daireleri arasında kalan bölgedir. Buralarda sadece kış mevsimi yaşanır.
Ilıman Kuşak: Dönencelerle kutup daireleri arasında kalan bölgeler. Buralarda dört mevsim yaşar.
İklim olayları atmosferin ilk 12 km’sinde oluşur. Güneş ısısının bize gelen kısmı %43′lük kısmıdır. Geri kalanı atmosferin katmanlarınca tutulur. Bizi ısıtan; Güneş’in Dünya’dan yansıyan ışınlarıdır. Dolayısıyla havanın üst katmanları daha soğuktur. Yaklaşık her 100 m’de 0.5 derece düşer.
Dünyamızın ısınmasına göre üç ısı kuşağı vardır:
Sıcak Kuşak: Dönenceler arasındaki bölgedir. Burada sadece yaz mevsimi vardır.
Soğuk Kuşak: Kutup noktaları ile kutup daireleri arasında kalan bölgedir. Buralarda sadece kış mevsimi yaşanır.
Ilıman Kuşak: Dönencelerle kutup daireleri arasında kalan bölgeler. Buralarda dört mevsim yaşar.
•DÜNYAMIZIN OLUŞUMU İLE İLGİLİ GEÇMİŞTE BİRÇOK GÖRÜŞ ÖNE ATILMIŞTIR.
•1876 YILINDA LAPLAŞ TARAFINDAN ÖNE ATILAN GÖRÜŞE GÖRE; DÜNYA ÖNCELERİ KIZGIN BİR GAZ VE TOZ KÜTLESİ İDİ. KENİ ETRAFINDA DÖNMEYE BAŞLAMADAN ÖNCE DÜZGÜN BİR BİÇİMİ YOKTU. ZAMANLA DIŞTAN İÇE DOĞRU SOĞUMAYA BAŞLARKEN, YAPISINDA Kİ AĞIR MADDELER MERKEZDE TOPLANMAYA BAŞLADI. BU MADDELER BİRLEŞEREK YERKÜRE ADLI MADDEYİ OLUŞTURDU.
•ATMOSFER TABAKASI GÜNEŞTEN GELEN ZARARLI IŞINLARI EMEREK CANLININ ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLER. •DÜNYAMIZIN YAŞININ TAHMİNİ OLARAK YAŞI 4,6 MİLAYAR YIL OLDUĞU İFADE EDİLMEKTEDİR. •DÜNAYMIZ ÜST KISMINDAN BİRAZ BASIK, ORTA KISMINA (EKVATORA) DOĞRU GİDİLDİKÇE BİRAZ ŞİŞKİNLEŞİR. DÜNAYMIZIN KENDİNE ÖZGÜ YUVARLAĞA YAKIN BU ŞEKLİNE GEOİD DENİR.
•DÜNAYMIZIN ŞEKLİNİN YUVARLAĞA YAKIN OLDUĞUNU İSPATLAMAK İÇİN;
•SÜREKLİ DOĞUYA GİDEN BİR UÇAK BAŞALDIĞI YERE GERİ DÖNER.
•DENİZ KIYISINDA OTURUP UZAKLARA BAKTIĞIMIZDA GÖKYÜZÜ İLE DENİZ BİRBİRİNE ÇOK YAKIN GÖRÜNÜR, DENİZ İLE GÖKYÜZÜNÜ AYIRAN İNCE ÇİZGİYE UFUK ÇİZGİSİ ADI VERİLİR.
•UZAKTAN BİZE YAKLAŞMAKTA OLAN BİR YELKENLİNİN ÖNCE YELKENLERİ SONRA GÖVDESİ EN SON DA TAMAMI GÖRÜNÜR, BU DA DÜNYANIN ŞEKLİ HAKKINDA BİZE BİLGİ VERİR.
•1876 YILINDA LAPLAŞ TARAFINDAN ÖNE ATILAN GÖRÜŞE GÖRE; DÜNYA ÖNCELERİ KIZGIN BİR GAZ VE TOZ KÜTLESİ İDİ. KENİ ETRAFINDA DÖNMEYE BAŞLAMADAN ÖNCE DÜZGÜN BİR BİÇİMİ YOKTU. ZAMANLA DIŞTAN İÇE DOĞRU SOĞUMAYA BAŞLARKEN, YAPISINDA Kİ AĞIR MADDELER MERKEZDE TOPLANMAYA BAŞLADI. BU MADDELER BİRLEŞEREK YERKÜRE ADLI MADDEYİ OLUŞTURDU.
•ATMOSFER TABAKASI GÜNEŞTEN GELEN ZARARLI IŞINLARI EMEREK CANLININ ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLER. •DÜNYAMIZIN YAŞININ TAHMİNİ OLARAK YAŞI 4,6 MİLAYAR YIL OLDUĞU İFADE EDİLMEKTEDİR. •DÜNAYMIZ ÜST KISMINDAN BİRAZ BASIK, ORTA KISMINA (EKVATORA) DOĞRU GİDİLDİKÇE BİRAZ ŞİŞKİNLEŞİR. DÜNAYMIZIN KENDİNE ÖZGÜ YUVARLAĞA YAKIN BU ŞEKLİNE GEOİD DENİR.
•DÜNAYMIZIN ŞEKLİNİN YUVARLAĞA YAKIN OLDUĞUNU İSPATLAMAK İÇİN;
•SÜREKLİ DOĞUYA GİDEN BİR UÇAK BAŞALDIĞI YERE GERİ DÖNER.
•DENİZ KIYISINDA OTURUP UZAKLARA BAKTIĞIMIZDA GÖKYÜZÜ İLE DENİZ BİRBİRİNE ÇOK YAKIN GÖRÜNÜR, DENİZ İLE GÖKYÜZÜNÜ AYIRAN İNCE ÇİZGİYE UFUK ÇİZGİSİ ADI VERİLİR.
•UZAKTAN BİZE YAKLAŞMAKTA OLAN BİR YELKENLİNİN ÖNCE YELKENLERİ SONRA GÖVDESİ EN SON DA TAMAMI GÖRÜNÜR, BU DA DÜNYANIN ŞEKLİ HAKKINDA BİZE BİLGİ VERİR.
2.DÜNYAMIZIN GÖZLENEBİLİR KATMANLARI VE GÖZLENEMEYEN KATMANLARI
3.DÜNYAMIZIN GÖZLENEMEYEN KATMANLARINDA NELER VAR?
1.ATEŞ KÜRE[MANTO]
Yer kabuğunun altında bulunan katman ateş küre olarak adlandırılır. Ateş küreye manto da denir. Manto; demir, magnezyum ve silikondan oluşmaktadır. Mantonun üst kısımları, hem katı, hem de sıvı gibi davranır. Mantonun etrafında, üzerinde yaşadığımız, ince bir kaya olan dış tabaka vardır. Buna kabuk denir. Kabukla birlikte, mantonun katı ve elastik olan dış kısmından oluşan katmana litosfer denir. Ateş küre çok sıcak bir katmandır. Bu sıcaklığın miktarını düşünmek zor olsa da şöyle bir benzetme yapabiliriz: Ekmeğin çok sıcak fırınlarda piştiğini bilirsiniz. Ateş küre bu fırınlardan 10 kat daha sıcaktır. Ateş kürede bulunan maddeler sıvı haldedir. Bu sıcaklıkta kayaçlar erir, yapısında bulunan madenleri ve taşları eritir. Çocuk maması gibi akışkan hale gelir. Başka bir deyişle ateş küre akma özelliğine sahiptir; yani hareketlidir. Ateş kürede eriyik halde bulunan maddelere magma denir. Yer altında bulunan magma yer kabuğu ve çekirdek tarafından sıkıştırılır. Sıkışan magma yer kabuğunun zayıf noktalarından ve çatlaklardan yeryüzüne çıkar. Yeryüzüne çıkan magmaya lav denir. Yer kabuğundaki çatlaklardan yukarı doğru püsküren magma, bazen yanardağları meydana getirir. Yanardağların aktif olanları lav püskürtmeye devam eder. Bazıları ise aktifliği yok olmuş, sönmüş yanardağlardır.
1.ATEŞ KÜRE[MANTO]
Yer kabuğunun altında bulunan katman ateş küre olarak adlandırılır. Ateş küreye manto da denir. Manto; demir, magnezyum ve silikondan oluşmaktadır. Mantonun üst kısımları, hem katı, hem de sıvı gibi davranır. Mantonun etrafında, üzerinde yaşadığımız, ince bir kaya olan dış tabaka vardır. Buna kabuk denir. Kabukla birlikte, mantonun katı ve elastik olan dış kısmından oluşan katmana litosfer denir. Ateş küre çok sıcak bir katmandır. Bu sıcaklığın miktarını düşünmek zor olsa da şöyle bir benzetme yapabiliriz: Ekmeğin çok sıcak fırınlarda piştiğini bilirsiniz. Ateş küre bu fırınlardan 10 kat daha sıcaktır. Ateş kürede bulunan maddeler sıvı haldedir. Bu sıcaklıkta kayaçlar erir, yapısında bulunan madenleri ve taşları eritir. Çocuk maması gibi akışkan hale gelir. Başka bir deyişle ateş küre akma özelliğine sahiptir; yani hareketlidir. Ateş kürede eriyik halde bulunan maddelere magma denir. Yer altında bulunan magma yer kabuğu ve çekirdek tarafından sıkıştırılır. Sıkışan magma yer kabuğunun zayıf noktalarından ve çatlaklardan yeryüzüne çıkar. Yeryüzüne çıkan magmaya lav denir. Yer kabuğundaki çatlaklardan yukarı doğru püsküren magma, bazen yanardağları meydana getirir. Yanardağların aktif olanları lav püskürtmeye devam eder. Bazıları ise aktifliği yok olmuş, sönmüş yanardağlardır.
2.AĞIR KÜRE[ÇEKİRDEK]
Dünya’nın merkezinde yer alan katmana çekirdek denir. 2900 km derinlikte ateş küreden çekirdeğe geçiş başlar ve yerin merkezine kadar iner. Çekirdek, ağır küre olarak da adlandırılır. Dünya’nın en sıcak ve en iç tabakasıdır. Yapısında demir, nikel gibi yoğunluğu büyük olan maddelerden oluştuğu varsayılıyor. Daha az benimsenen bir düşünce ise çekirdeğinde kabukta bulunan elementlerle aynı karışımda, yalnız daha yoğun olduğudur. Daha içte, yaklaşık 5150m. Derinde yeni bir sınır bölgesi daha vardır, bu da oradan sonraki bölümün fiziksel özelliklerinin daha farklı olduğunu gösterir. Büyük bir olasılıkla burası katıdır. Çekirdekte sıcaklık o kadar fazladır ki yeryüzündeki bütün maddeler bu sıcaklıkta erir. Çekirdeğin sıcaklığının 4000 derecenin üstünde olduğu sanılmaktadır. Çekirdek, Dünya’nın en kalın katmanıdır. Çekirdek, iç ve dış çekirdek olmak üzere, iki parçadan oluşur. Kalınlığı yaklaşık 3400 km. olan çekirdeğin 175 milyar km3’lük bir hacmi vardır. Yüzeyindeki elektrik akımlarının da, Dünya’nın manyetik alanının oluşmasına rol açtığı düşünülmektedir.
Dünya’nın merkezinde yer alan katmana çekirdek denir. 2900 km derinlikte ateş küreden çekirdeğe geçiş başlar ve yerin merkezine kadar iner. Çekirdek, ağır küre olarak da adlandırılır. Dünya’nın en sıcak ve en iç tabakasıdır. Yapısında demir, nikel gibi yoğunluğu büyük olan maddelerden oluştuğu varsayılıyor. Daha az benimsenen bir düşünce ise çekirdeğinde kabukta bulunan elementlerle aynı karışımda, yalnız daha yoğun olduğudur. Daha içte, yaklaşık 5150m. Derinde yeni bir sınır bölgesi daha vardır, bu da oradan sonraki bölümün fiziksel özelliklerinin daha farklı olduğunu gösterir. Büyük bir olasılıkla burası katıdır. Çekirdekte sıcaklık o kadar fazladır ki yeryüzündeki bütün maddeler bu sıcaklıkta erir. Çekirdeğin sıcaklığının 4000 derecenin üstünde olduğu sanılmaktadır. Çekirdek, Dünya’nın en kalın katmanıdır. Çekirdek, iç ve dış çekirdek olmak üzere, iki parçadan oluşur. Kalınlığı yaklaşık 3400 km. olan çekirdeğin 175 milyar km3’lük bir hacmi vardır. Yüzeyindeki elektrik akımlarının da, Dünya’nın manyetik alanının oluşmasına rol açtığı düşünülmektedir.
2.DÜNYAMIZIN GÖZLEMLENEBİLEN KATMANLARI
1.ATMOSFER
Atmosfer, Dünya'nın oluşumundan bu yana, çeşitli gazların karışımından oluşan ve gezegenimizi saran, binlerce kilometre kalınlıkta bir gaz kütlesidir. Atmosfer, yerçekimi etkisi ile Dünya'ya bağlı kalır. Yerçekimi dolayısıyla, havanın yeryüzüne yaptığı ağırlık "hava basıncı" olarak tanımlanır. Dünya'yı, Güneş'in zararlı ışınlarından koruduğu gibi, canlılar için yaşamsal önem taşıyan gazları da içermektedir. Atmosfer, Güneş'ten gelen ısıyı tutarak, havanın yeryüzüne yakın kesiminin ısınmasına; dolayısıyla hava koşullarının oluşmasına neden olur. Atmosfer'i oluşturan başlıca gazlar: nitrojen(azot) (% 78), oksijen (% 21), argon (% 0,934), karbondioksit(% 0,033) ve geri kalan (% 0,0033) miktarı ise, neon,helyum, kripton, ksenon, hidrojen, metan gibi gazlardır. Ayrıca, toz tanecikleri ve su buharı da bulunur.
Atmosferi oluşturan gazların; (su buharı ve ozon hariç) yerden 80 km ye kadar, temel özellikleri değişmez. Bu bölge,homosfer olarak adlandırılır. 80 km'nin üzerinde ise, atmosferik gazlar, molekül ağırlıklarına göre ayrışır. Bu tabakaya da,heterosfer denir. Atmosfer'in yoğunluğu, deniz seviyesinde en fazla olup, yükseklere çıkıldıkça azalır. Giderek, gezegenler arası uzayın, boşluk denecek kadar seyrek moleküllü hüviyetini kazanır. Bu nedenle, atmosfer'in üst sınırını, dolayısıyla kalınlığını kesin olarak tespit etmek mümkün değildir. Atmosfer'in, kütlesinin % 97'si, yeryüzünden 29-30 kilometrelik bir yükseklik içinde bulunur. Daha yukarılarda, gaz moleküllerinin yoğunluğu elbette çok azalır.
1.ATMOSFER
Atmosfer, Dünya'nın oluşumundan bu yana, çeşitli gazların karışımından oluşan ve gezegenimizi saran, binlerce kilometre kalınlıkta bir gaz kütlesidir. Atmosfer, yerçekimi etkisi ile Dünya'ya bağlı kalır. Yerçekimi dolayısıyla, havanın yeryüzüne yaptığı ağırlık "hava basıncı" olarak tanımlanır. Dünya'yı, Güneş'in zararlı ışınlarından koruduğu gibi, canlılar için yaşamsal önem taşıyan gazları da içermektedir. Atmosfer, Güneş'ten gelen ısıyı tutarak, havanın yeryüzüne yakın kesiminin ısınmasına; dolayısıyla hava koşullarının oluşmasına neden olur. Atmosfer'i oluşturan başlıca gazlar: nitrojen(azot) (% 78), oksijen (% 21), argon (% 0,934), karbondioksit(% 0,033) ve geri kalan (% 0,0033) miktarı ise, neon,helyum, kripton, ksenon, hidrojen, metan gibi gazlardır. Ayrıca, toz tanecikleri ve su buharı da bulunur.
Atmosferi oluşturan gazların; (su buharı ve ozon hariç) yerden 80 km ye kadar, temel özellikleri değişmez. Bu bölge,homosfer olarak adlandırılır. 80 km'nin üzerinde ise, atmosferik gazlar, molekül ağırlıklarına göre ayrışır. Bu tabakaya da,heterosfer denir. Atmosfer'in yoğunluğu, deniz seviyesinde en fazla olup, yükseklere çıkıldıkça azalır. Giderek, gezegenler arası uzayın, boşluk denecek kadar seyrek moleküllü hüviyetini kazanır. Bu nedenle, atmosfer'in üst sınırını, dolayısıyla kalınlığını kesin olarak tespit etmek mümkün değildir. Atmosfer'in, kütlesinin % 97'si, yeryüzünden 29-30 kilometrelik bir yükseklik içinde bulunur. Daha yukarılarda, gaz moleküllerinin yoğunluğu elbette çok azalır.
2.Su Küre
Dünya’nın yüzeyine baktığımızda iki şey dikkatimizi çeker: Karalar ve sular. Dünya’mız karanlığın içinde parlayan mavimsi bir küreye benzer. Mavi renkli gözüken kısımlar sulardır.
Dünya’nın oldukça büyük bir kısmı sularla kaplıdır. Kahverengi yerler ise karalardır. Sularla çevrili geniş kara parçalarının her birine kıt’a adını veririz. Okyanuslar, kıt’alar arasında bulunan birbirine bağlı büyük su kütleleridir.
Okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve yer altı suları su kürenin bir parçasıdır. Yaşayabilmek için suya gereksinim duyan canlılar için su küre çok önemlidir.
Göller ve akarsular tatlı su kaynaklarımızdır. Bu kaynakları, içme suyu olarak ya da tarlalarımızı sulamak için kullanırız. Dünya da ki suların sadece çok az bir kısmı tatlı sudur. Geri kalanı, yani okyanuslar ve denizler tuzludur. Yediğimiz balıklar ve daha pek çok besin su kürede bulunur.
3.Taş Küre
Taş küre, diğer adıyla yer kabuğu çeşitli kayaçlardan ( taşlardan ) ve topraktan oluşur. Dünya’nın büyüklüğü ile karşılaştırıldığında çok ince olduğu anlaşılır.
Dünya’nın engebeli yüzeyini oluşturan taş kürenin bu yapısı çok eğlencelidir. Bize tırmanabileceğimiz tepeler, üzerinde koşabileceğimiz düzlükler verir.
Dünya’nın yüzeyine baktığımızda iki şey dikkatimizi çeker: Karalar ve sular. Dünya’mız karanlığın içinde parlayan mavimsi bir küreye benzer. Mavi renkli gözüken kısımlar sulardır.
Dünya’nın oldukça büyük bir kısmı sularla kaplıdır. Kahverengi yerler ise karalardır. Sularla çevrili geniş kara parçalarının her birine kıt’a adını veririz. Okyanuslar, kıt’alar arasında bulunan birbirine bağlı büyük su kütleleridir.
Okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve yer altı suları su kürenin bir parçasıdır. Yaşayabilmek için suya gereksinim duyan canlılar için su küre çok önemlidir.
Göller ve akarsular tatlı su kaynaklarımızdır. Bu kaynakları, içme suyu olarak ya da tarlalarımızı sulamak için kullanırız. Dünya da ki suların sadece çok az bir kısmı tatlı sudur. Geri kalanı, yani okyanuslar ve denizler tuzludur. Yediğimiz balıklar ve daha pek çok besin su kürede bulunur.
3.Taş Küre
Taş küre, diğer adıyla yer kabuğu çeşitli kayaçlardan ( taşlardan ) ve topraktan oluşur. Dünya’nın büyüklüğü ile karşılaştırıldığında çok ince olduğu anlaşılır.
Dünya’nın engebeli yüzeyini oluşturan taş kürenin bu yapısı çok eğlencelidir. Bize tırmanabileceğimiz tepeler, üzerinde koşabileceğimiz düzlükler verir.